KIRIM TATARLARININ YAŞAYAN ÇINARI ZILİYKA TEYZE KIRIM KÜLTÜRÜNÜ YAŞIYOR VE YAŞATIYOR

Kırımınsesi-Özge KANDEMİR

Evimizin en büyükleri, kültürümüzün bekçisidir aslında. Yaptıkları işlerde ve konuştukları konularda hep kültür kokar. Ceyhan’ın Yellibel Köyü’nde de kültürümüzün mirasçılarından biri Zeliha İltin Teyzemizdir.
1870’li yıllarda Kırım’dan Ceyhan’a gelen Salim-Hatice Coşkun’un oğlu Sait ile Vefa-Müsemba Kaçar’ın kızı Rukiye çiftinin kızlarından, 1929 Ceyhan doğumlu Zeliha Teyzemiz; dört kızı, üç oğlu ve on yedi toruna sahiptir. Eşi İsmail İltin’i 2009’da kaybetmiştir.

90’ına merdiven dayamış olmasına rağmen ocağını kendi başına tüttürüp, Tatar aşları yapmaya devam ediyor. Pazar günleri, evinin önündeki Kırım ateşini hiç söndürmediği otabayında, çibörek pişirerek çocuklarını ve torunlarını hep bir araya toplar ve onlarla Kırım Tatarca konuşur. Böylece kültürümüzü çok güzel bir şekilde yaşatmış olur. Torunlarının merakla dinlediği Kırım Tatarca’yı onlara unutturmamaya çalışır. Bazen Kırım’dan beri süregelen aile hikâyelerini anlatır. Kısaca Kırım kokan evlerden biridir Zeliha teyzemizin evi.

Büyüklerin elinin öpülmesi onlara olan saygıdandır. Bu saygı da onların tecrübelerine, bildiklerine ve yaşadıklarına dayanır. Gençler olarak tabiri caizse Zeliha teyzemiz gibi yaşayan kültürlerin yanında bulunup sürekli onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışmalıyız. Yemeklerimizi, gelenek göreneklerimizi, dilimizi, tarihimizi dinleyip devam ettirirsek; Kırım hep yaşar ve ayakta kalır her daim!