Dünya Tatar Kongresine katılıp konuşma
yapan Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş 1944 yılındaki Kırım
sürgününde Arabat faciasını anlattı. Bu konu hakkındaki, Prof. Dr.
Kemal Özkan’ın makalesini tekrar yayınlıyoruz.
Kırım’da bütün halkı topraklarından
çıkaracak olan sürgün operasyonun tarihi, yayınlanan kararnamede 20 Mayıs
olarak tayin edilmiş olmasına rağmen, bu tarih Beriya’nın talimatıyla iki gün
öne alınmış ve operasyon 13 Mayıs 1944’te başlamıştı.
Sovyet
askerleri, sabaha karşı üç sularında Kırım Türk ailelerinin evlerine ellerinde
silahlarla girerek uyumakta olan bu insanları yataklarından kaldırarak dışarı
çıkardılar. Elleri havada duvarlara dizilen halka, “onbeş
dakika içinde yolculuk için hazırlanın, elinizde taşıyabileceğiniz neyiniz
varsa yanınıza alınız.”
Evlerinden
çıkarılan halk bulundukları meydanların yanında veya uygun görülen başka
yerlerde toplanarak kendilerini demir yolu istasyonlarına taşıyacak nakliye
vasıtalarını beklemeye başlamışlardı.
Korku
ve endişe içerisinde bekleyen insanlar diğer taraftan da askerlerin
taşkınlıklarına maruz kalmışlardı. Sürgünü gerçekleştirmekle görevli askerler
bu görevlerini yerine getirmek dışında zaten korku ve çaresizlik içinde
bekleyen halka rahatsız edici taşkınlıklarda bulunmuşlardı. Bu askerlerden
bazıları yaşlı kadınları, acıdan çılgına dönen, aklını kaybeden insanları
kaçmaları için serbest bırakmışlar ve daha sonra arkalarından kurşun yağdırarak
onları öldürmüşlerdi.
Sürgünde
görevli Serov ve Kobulov’un son telgrafı 20 Mayıs’ta Beriya’ya ulaşmıştı. 18
Mayısta başlayan Kırım Türkleri’nin sürgün operasyonunun 20 Mayıs saat 16.00’da
sona erdiğini bildiren telgrafta toplam 180.014 kişinin 67 katara doldurularak
bölgeden çıkarıldığı, bunlardan 63 katarda bulunan 170.287 kişinin gitmeleri
gereken yere gönderildiği ; geriye kalan dört katarın ise aynı gün yola
çıkacağı bildirilmişti.
Telgrafta
ayrıca Kırım Rayon askeri komiserliklerinin askerlik çağında olan 6.000 Kırım
Türkü’nü askere sevk ettiği, bunların kızıl ordu üniforması ile savaşa
gönderildiği belirtilmişti.
Vatana
ihanet gerekçesiyle sürgün edilen bir topluluktan hâlâ orduya asker kabul
edilmesi Sovyet Devleti’nin bizzat kendisi tarafından ileri sürülen sürgün
gerekçesiyle düştüğü tezatı açıkça ortaya koymaktadır.
Diğer
taraftan Beriya’nın emri doğrultusunda 5.000 Kırım Türkü’nün Moskova kömür
madenlerine çalışmaya gönderildiği ifade edilmiş, bütün bunlarla beraber
Kırım’dan 191.014 kişinin çıkarıldığı zikredilmişti.
Unutulan Köy Arabat…
Sovyet
yetkililerin, operasyonun başarıyla tamamlanmasından büyük memnuniyet
duydukları, 19 Temmuz 1944'te bu"başarının" şerefine düzenledikleri büyük bir
kutlama töreniyle belli olmaktadır. Bu tören esnasında, bu operasyonda görev
alanlara çeşitle madalya ve nişanlar verilmişti. Tören büyük bir coşku ile
devam ederken, Kobulov'a ulaşan bir haber, henüz Kırım Türklerinin tamamen
bölgeden çıkarılamadığını, dolayısıyla operasyonunun tamamlanmadığını
duyurmuştu.
Azak Denizi ile Sivaş arasında yer alan ve halkı balıkçılık ile tuz üretiminde çalışan Arabat köyündeki Kırım Türk halkının sürgün edilmesi unutulmuştu. Böyle bir unutkanlığın yaşanması ve bunun sürgün operasyonunun tamamlanması şerefine tertip edilen bir kutlamada duyulması Kobulov'u oldukça rahatsız etmiş olmalı ki, iki saat içinde orada tek bir Kırım Türkünün kalmaması yönünde adamlarına emir vermişti.
Azak Denizi ile Sivaş arasında yer alan ve halkı balıkçılık ile tuz üretiminde çalışan Arabat köyündeki Kırım Türk halkının sürgün edilmesi unutulmuştu. Böyle bir unutkanlığın yaşanması ve bunun sürgün operasyonunun tamamlanması şerefine tertip edilen bir kutlamada duyulması Kobulov'u oldukça rahatsız etmiş olmalı ki, iki saat içinde orada tek bir Kırım Türkünün kalmaması yönünde adamlarına emir vermişti.
Kırım
Türklerinin taşıyan yük katarlarının çoktan yola çıkmış olması, bu köy halkının
onlara yetiştirilmesini imkansız kılmıştı. Bunun üzerine Arabat'taki bütün
Kırım Türkleri büyük ve eski bir gemiye bindirilerek hepsi mahzene
kapatıldılar. Daha sonra gemiyi denizin en derin yerine getirip ambar
kapaklarını açarak gemiyi içindeki insanlarla birlikte batırdılar. Bu faciadan
sağ kurtulan tek bir kişi bile olmamıştı. Arabat'ın da Kırım Türklerinden
arındırılmasının ardından Kobulov, nihayet Kırım'ın Türklerden "tamamen" temizlendiğini belirten raporunu
ilgili makamlara iletebilmişti .
0 yorum:
Yorum Gönder
Lütfen konuyla alakalı yorumlar yapın. Kırımın Sesi