KIRIM TATARLARININ ASIRLIK KÖYÜ: YAĞLIBAYAT




Tatar Köylerimiz Mustafa BALKAN
Köy Muhtarı : Mustafa Demirel Rakım : 1100 m.

ASIRLIK KÖY: YAĞLI BAYAT

   
Köylü Tatar: “Bu köyü kurduğumuzda tek bir ineğimiz bile yoktu. Bugün ise otlaklarımızda 400 ineğimiz otluyor.”
“Tatar göçmenlerinin köyündeyiz. Bu insanlar buraya Rusya’dan gelmişler. Kimisi Sivastopol’dan, kimisi Moskova’dan, kimisi de Kırım Yarımadası’ndan gelmişlerdi. Çünkü 1910’lu yıllarda Rusya’nın politikası Komünizme asimile olmayan insanları zorla göçe zorlamaktı. Bulundukları yerlerdeki tüm mallarına el konularak zorla trenlere bindirilip Türkiye’ye gönderiliyordu. Buradaki insanlar sağlıklı, güçlü fiziki yapıya sahip olup, uzun boylu, burunları basık olup gözleri çekiktir.”

   Gazeteniz Kırım’ın Sesi, bundan böyle her sayısında,           Türkiye’deki Tatar köylerini tarihçesi, sosyal, kültürel ve ekonomik yönleriyle birlikte ele alarak tanıtacak.
   İlk köy, Konya’nın Karatay İlçesine bağlı Aksaray yolu üzerine ve Konya’ya 76 km. uzaklıkta olan Yağlı bayat Köyü olacak.
Yağlı bayat Köyü’nün tarihi antik döneme kadar uzanıyor. O dönemde “Savatra (Kutsal Baba)” olarak anılan bu bölgede M.Ö. 4’üncü yüzyılda yerleşim izleri bulunmaktadır. M.Ö. 27’de Romalılar’ın eline geçen Savatra, Bizans ve daha sonra Selçukluların hâkimiyetine girmiştir. 1398’de Osmanlı’nın egemenliği altına giren bu bölge, eski Osmanlı haritalarında “Bali Bayat” olarak geçiyor. Köyün Güney Doğusunda bir kale ile küçük bir antik tiyatro bulunmaktadır. Antik eserler günümüzde Konya Müzesi’nde sergilenmektedir.
   Bizim cetlerimiz 1893 Rus - Osmanlı harbinden sonra Rus zulmünden kurtulmak için Balkanlar yoluyla Anadolu’ya, Kırım’dan göçmeye başlamışlar. İlk gelenler yaklaşık 50 hanedir. Bunlardan birkaçını sayacak olursak Kayalar sülalesinden Töbeysaraylı Katçeabay ve eşi İbrahim, Yalçınkayalar’dan Nurzâde Abay. Burunduklar’dan Balâ Akay ve eşi Revide Abay, Demireller’den Çolak Osman ve eşi, Hanife çocukları Emine Abay, Hatice Abay, Cemalettin Akay, Baranlar’dan İbrahim Baran Akay v.b. Bunlar Kırım’da Akmescit, Burunduk, Töbeysaray, Tanageldi, Kışla, Akay, Karasu, Bahçesaray kasaba ve köylerinden göçenlerdir. 1913’de Yağlıbayat’ı gezen Araştırmacı Tükolog Dr. Bela Horvath, köyle ilgili intibalarını şu sözlerle dile getiriyor:
   “Görünüş itibarıyla yöre insanlarından farklılar; aralarında bol miktarda sarışın ve mavi gözlü var. Kadınları da yüzlerini kapatmıyor. Tüm bu farklılıkların nedenini kısa sürede öğreniyoruz; Tatar göçmenlerinin köyündeyiz. Bu insanlar buraya Rusya’dan gelmişler. Kimisi Sivastopol’dan, kimisi Moskova’dan, kimisi de Kırım Yarımadası’ndan gelmişlerdi. Çünkü 1910’lu yıllarda Rusya’nın politikası Komünizme asimile olmayan insanları zorla göçe zorlamaktı. Bulundukları yerlerdeki tüm mallarına el konularak zorla trenlere bindirilip Türkiye’ye gönderiliyordu. Geldiklerinde devletin kendilerine verdiği tarlalarda tarımı geliştirdiler. Muhacir olmalarına rağmen özgürdüler. Buradaki insanlar sağlıklı, güçlü fiziki yapıya sahip, uzun boylu idiler. Burunları basık olup gözleri çekik idi.”

KÖYDÜ “MAHALLE” OLDU(!)
   Yağlıbayat köyü şu an yaklaşık olarak 650 nüfusa sahiptir. 200'e yakın köylü de Konya Merkez'de ikamet etmektedir. Köyde bir ilköğretim okulu ve sağlık ocağı bulunmaktadır. Yeni Büyükşehir Yasası ile birlikte köy, keçen sene (2014) Karatay İlçesine bağlı bir mahalleye dönüştü! Coğrafi olarak bir vadinin ortasında olup Güneybatı’sında Bozdağ’lar, Kuzey’inde ise Obruk Ovası uzanmaktadır. İklimi yazları sıcak, kışları ise soğuk ve serttir. Geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olup, meyvecilik de gittikçe gelişiyor.
   Gelenek ve göreneklerine sahip çıkan köyde çavun duasına hemen hemen her sene çıkıldığı gibi bayramlarda yapılan ananevi hazırlıklar ve çocuklar arasında oynanan oyunlar ile deyim ve ata sözleri yaşatılmaya devam ediliyor. Akrabalık deyimleri arasında şunlar sayılabilir: Akay, apakay, bike, tuvgan, koranta, kartbabay, kartanay, kence, bite, caş, kadem, boydak, kuda v.b.. Çocuklar, oyunlar arasında fincan ve ceviz oyunu, ak sürek oyunu ile âşık oyunu oynamayı çok seviyor.
   Ata sözlerinden bazı seçmeler: “Kayış aşağan itni, közünden tanırlar”, “Kelin dinsiz, kaynana imansız çıkkan”, “Kavga bolgan yerden kayt”, “Nadassız tarla, mollasız namazga oşar”, “Özü cıgılgan, özü turar”, “Deve tuz dep, yiğit kız dep keter”.

YAĞLIBAYAT İLKÖĞRETİM OKULU
   Okul 1954 yılında Yağlıbayat İlkokulu olarak açıldı. İlk bina devlet tarafından iki derslikli olarak yapıldı. 1975 yılında ek iki derslik yapılarak eğitim öğretime devam etti. 1995’te tamamen halk tarafından ayni ve nakdi yardımlar ile dört derslikli binası yapıldı. 1997’de taşımalı eğitim projesi kapsamında eğitim-öğretim yapılmaya başlandı. Halen taşımalı eğitime devam eden Yağlıbayat İlköğretim Okulu civar yerleşim yerleri olan Karadona Köyü, Aksaklı Köyü, Beşağıl Köyü ve Yaylaları Yellikuyu, İğmir, Yenikuyu, Hacımehmetler olmak üzere altı hattı olan taşıma merkezi ilköğretim okulu olarak eğitim ve öğretime devam etmektedir.

0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen konuyla alakalı yorumlar yapın. Kırımın Sesi