HALEP TÜRKMENLERİ GÖÇÜ" TARİHİN EN BÜYÜK KİTLESEL GÖÇÜ OLABİLİR



Kırımınsesi

Rejim'in, havadan Rusya'nın; karadan ise Hizbullah, Irak ve İran milislerinin desteği ile Halep-Türkiye ikmal yolunu kesmesi, büyük çoğunluğu Türkmen olan binlerce sivilin, "katliam" korkusu ile Türkiye sınırına doğru ilerlemesine yol açtı.
Halep’e yönelik saldırılar ve havadan bombardıman nedeniyle 50 bin yeni sığınmacının Kilis sınır kapısında beklediğini ifade ederek “Halep’in kuzeyindeki kamplarda bulunan 100 bin kişinin Türkiye’ye doğru harekete geçtiğini dile getirdi.
Rejim'in yine Rusya'nın hava; Hizbullah, İran ve Irak milisleri ile Şebbiha çetelerinin kara desteği ile Türkmendağı'nı yerlebir etmesi sonucu büyük çoğunluğu Türkmen olmak üzere binlerce sivil Hatay'ın Yayladağı ilçesine gelmeye devam ederken, "şer ittifakı"nın Halep'te de aynı senaryoyu izlemesi dünya tarihinin en büyük kitlesel göçlerinden biri ile karşı karşıya olunduğunu gösteriyor.
Rusya'nın Suriye savaşına dahil olduğu 30 Eylül 2015'ten bu yana Bayırbucak, Halep, Hama, Humus ve İdlip gibi sivil nüfusun en yoğun olduğu bölgeleri "DEAŞ ile mücadele" bahanesi ile amansız bir şekilde bombalaması akıllara söz konusu bölgelerde yaşayan tüm sivillerin "olağan şüpheli" olarak görülüp "topyekün temizlik operasyonu"na maruz bırakıldığını getiriyor. Suriye savaşı üzerinden yürütülen "küresel projeler", artık çok açık bir şekilde görülebiliyor. Söz konusu projeler kapsamında, devlet ya da devlet dışı aktörlerin Suriye'deki sivil halkın hayatı üzerinden "pay kapma mücadelesi"nin BM öncülüğünde yürütülen "barış görüşmeleri" ile eş zamanlı olarak artması da durumun vehametinin giderek arttığını gösteriyor. Suriye’de bu gün, ne yazık ki bir iç savaş yaşanmaktadır. Hukuki meşruiyetini kaybetmiş; kendi halkını düşman gören ve hiçbir insani kurala uymadan acımasızca katleden Esad Rejimi, Suriye Devleti’ni, Suriye toplumunu ve Suriye coğrafyasını tahrip etmektedir.
Rejim ve Rus ordusunun saldırılarından kaçan Suriyeli Halep Türkmen'leri Türkiye sınıra dayandı, Halep'e yönelik harekattan kaçan 100 bini aşkin Türkmen mültecinin de sınıra doğru gelmekte şimdi...
Suriye Türkleri Meselesi bu çerçevede bir yere konularak incelenmelidir. Suriye Türkleri işte bu büyüklüğün bedelini bu gün canları ile ödemektedir. Ortadoğu tarihi ve jeopolitik değeri, Suriye halkı canhıraş bir çığlıkla vatan ve devletini bu zalim yönetimden kurtarabilmek için ayağa kalkmış, canını, malını ortaya koymuş bir varlık mücadelesi vermeye çalışmaktadır. Suriye’de aslında insanlık katledilmektedir. Ne acı ki İnsanlık Alemi de bu vahşeti seyretmektedir. Suriye Türkmenleri, Suriye’de yaşanan içsavaşın en büyük mağdurlarıdır. Suriye Türkmenleri, Suriye’nin siyasi ve toprak birliğini ve bütünlüğünü herkesten çok savunmakta, vatan bildikleri bu topraklarda diğer komşuları ile “eşit vatandaş” statüsünde özgürce yaşamayı istemektedirler.
Suriye’de verilen milli mücadelenin her yerinde ve her aşamasında Suriye Türkmenleri vardır ve en ön safta savaşmaktadır. Demokratik ve güçlü bir Suriye için yapılması gereken her fedakârlığı yapmakta ve yapmaya da her zaman hazırdırlar.
Türkmenleri Gerçeğini, anlamadan Yeni Suriye’yi kurmak eksik kalacak, kalıcı bir barışın tesisi mümkün olamayacak ve yanlış olacaktır.
Suriye Türklüğü gerçeğini tüm yönleri ile anlatmak sorumluluğu Suriye Türkmenlerine düşer. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nden yapılan açıklamada ise Rejimin Rusya'nın hava desteği Halep'te ilerlemesi nedeniyle yaklaşık 50 bin sivilin yaşadıkları bölgeleri terkettiği belirtildi.

DR.MUKHTAR FATİH
SURİYE TÜRKMEN DOKTORLAR BİRLİĞİ BAŞKANI

0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen konuyla alakalı yorumlar yapın. Kırımın Sesi