BİR TÜRKÜ, BİR VATAN, BİR YUMRUK MİLLET!

Sevgiye, hasrete, sözlere, melodiye dökülen; yırlaşan bir ifade: Ey Güzel Kırım. Dinleyen herkesi uzaklara kilitleyen, herkesin kalbine dokunan, göz pınarlarını dolduran bir türkü. Doktor Serra Menekay’ı da roman yazdıracak kadar etkilemiş “Ey Güzel Kırım”. O, türküden etkilenmiş; biz romanından. Öyle ki okuyan herkesin gözleri doluyor, yaşlar süzülüyor yanaklarından. Hepimiz bir parçamızı buluyoruz, atalarımızı görüyoruz sanki tüm satırlarda. Ben daha önce görmediğim Kırım’da geziyorum adeta. Kitabın başkarakterlerinden bazen Fatma bazen Nehar gibi hissediyorum okurken. Kitabı okumayı bıraktığımda aklımda dönüp duruyor: Nehar ne yaptı? Fatma’nın başına neler geldi? Tekrar elime alınca cevap buluyor sorular. Bazen şaşkınlıkla çeviriyorum sayfaları, bazen gözyaşları içinde. “Aluşta’dan Esen Yeller” romanını bitirdikten sonra dinliyorum “Ey Güzel Kırım”ı. O zaman kalbimin en derinlerinde hissediyorum tüm acıyı, hasreti. Sürgünü canlandırıyorum aklımda. Menekaylar gibi daha kaç aileyi savurmuştu bu felaket. Kimisini eksiltti kimisini dağıttı. Suçsuz yere yargılanan, soykırım yapılmaya çalışılan bir halkın mücadelesi, Kırım Tatar Halk Mücadelesi. Bu mücadelemizi silah kullanmadan, darbeler karşısında dimdik durarak sürdürüyoruz. Tıpkı liderimiz Mustafa Abdulcemil Kırımoğlu gibi. 71 yıllık yaşamının 15-20 yılını hapislerde, gözaltlarında işkencelere maruz kalarak geçiren bir çınar Kırımoğlu. Ne zaman onun fotoğrafını görsem gözlerim dolar. Yüzündeki çizgiler bizim mücadelemizin simgesi sanki. Islak gözleriyle bakan yüzünün ardında çok güçlü bir kalbi, bitmeyen umudu var Kırım için.

Tarih sürgünü acımasızca yazdı, şimdi Kırım için biz tarih yazacağız. Menekaylar gibi birleştirecek tüm aileleri Kırım’da, bu mücadelemiz. Birlik, beraberlik içinde benliğimize kavuşacağız tekrar.

“Aluşta’dan Esen Yeller” romanı tüm Kırım Tatar ailelerine ışık tutsun, yeniden birleşmek için. Serra Menekay gibi duyuralım sesimizi Türkiye’de, dünyada. Kırım’ı görsünler, farketsinler haritada. Türkiye halkı yanında olsun Türk kardeşinin. Vatana kavuşma sevinciyle dolu yırlar bestelensin, söylensin. İsmail Bey Gaspıralı’nın dediği gibi “Dilde, fikirde, işte birlik!” içinde olalım her zaman. Bir avuç değil de bir yumruk millet olalım!