“Dilde, fikirde, işte birlik!”

özge kandemir dilde fikirde iste birlik

“Dilde, fikirde, işte birlik!” diyor İsmail Gaspralı liderimiz. Doğru sözleri ancak görüp geçirmiş insanlar söyler. Gaspralı liderimiz de öyle bir insan. Bir halkın birlik olabilmesi için bu üç kavramda da bir olması gerektiğini söylemiş. Aynı dili konuşup anlaşabilelim, farklı fikirlerle aynı noktaya varıp fikirlerimizi birleştirelim, fikirlerimiz doğrultusunda ortaya çıkan işimiz de hepimizin işi olsun. Üçünden daha önemli bir kavram var ki hepimizin ortak noktası: Kırım. Kırım Tatar Türkleri hep bir zulüm, eziyet altında yaşamış; buna rağmen bir yumruk olmaktan kaçınmayıp, birlik ve beraberlik içinde yaşayabilmişler. Atalarımız bu zorluklardan korkmayıp her türlü zulmün üstesinden gelmişler. Bizlere de onların yaşadıklarından ders çıkarıp, önümüzdeki zorluklar için yaşanmışlıkları rehber edinmeliyiz. Gün birlik olma günüdür, biz aramızda ayrılırsak; bir yumruk değil bir avuç halk oluruz.
Uzaktan da belli olmaz birliğin önemi. Ancak aynı dili konuşursanız, aynı fikirde olursanız ve aynı işi yaparsanız birlik olursunuz. Derneklerimizin faaliyetlerinde gönülden yer alarak, tanımadığınız insanları sanki yıllardır tanıyormuşçasına sohbet ederek ve Kırım davasından vazgeçmeyerek birlik olmak mümkün. Hiçbir paylaşımınızın olmadığı insanların yanından yığınla anıyla ayrılabilirsiniz. Bizi birleştiren en büyük olgumuz atalarımızın içinde yaşamış olduğu Kırım. Bakarsınız Türkiye’de 40 yıl sonra bir akrabanızı bulabilirsiniz. 40 yılı telafi etmek için tüm fırsatları kollarsınız ve başarırsınız. Ya da yeni tanıştığınız birini 40 yıldır tanıyormuş gibi koyu sohbetlere koyulabilirsiniz. Bu da mümkün. Bunlar hep yaşanan ve hala yaşanılan olaylar.
Birkaç hafta önce Manavgat Kırım Türkleri Derneği’ni ziyaret ettim. Dernek başkanı Zeynegül Çağlıyangil Algül’ün misafirperverliğine doyamadım adeta. Kadın eli değen derneğimizden çıkmak istemedim hiç. Birlikte Kırım ve Türkiye’deki dernekçilik hakkında konuştuk; fikir paylaşımı yaptık. Birkaç gün önce de yine bir kadın eli değen Türkiye’nin nadide derneklerinden olan Gebze Kırım Türkleri Derneği’ni ziyaret ettim. Dernek başkanı Şerife Orak ve eşi Recep Orak ile Kırım’da yaşadıkları anıları, dernekçilikte önemli olan noktaları, Gebze Kırım Türkleri Derneği’nin tüm faaliyetlerini konuştuk; birçok şeyi kulağıma küpe yaptım. Aynı zamanda beni evinde misafir eden Nesrin Orak teyzeciğime, birlikte çibörek yaptığımız Nalan Orak ablama, Gebze Kırım Türkleri Derneği Gençlik Kolları Başkanı Sinem’e güzel sohbetinden dolayı çok teşekkür ederim. Bana dernekleri ziyaret edebilme imkânı sağlayan, bu güzel insanlarla tanıştıran ve beni kendi kızlarından ayırmayan Turgut Görür amcama ve İlknur Görür teyzeme teşekkürü bir borç bilirim.
Gittiğim hiçbir Tatar ailesi ve dernekler beni yabancı saymadı ve aileden biriymişim gibi davrandı. Türkiye’deki tüm dernekler benim evim, ben de o evlerin fertlerinden biriyim. Biz aslında bir yumruk olmuşuz bile. Tek görevimiz bu yumruğu açmaya çalışanlara engel olup birbirimize sıkıca tutunmak.


0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen konuyla alakalı yorumlar yapın. Kırımın Sesi