TOYLARIMIZ

1800’lü yıllarda bir kısım Kırım Tatar’ı, Osmanlı toprağı olan Romanya’ya göç etmişlerdir. Ardından Anadolu’ya göç eden bu kesim; Ankara, Eskişehir, Gebze, Kocaeli, Mersin, Adana çevrelerine yerleşmişlerdir. Her topluluk kendi örf, adet ve geleneklerini devam ettirmektedir. Toylarımızda sürdürdüğümüz geleneklerimiz de bunların bir parçasıdır.
Bizim toylarımız 3 gün sürer; harman sonunda yapılır. Çevre köylerin de çağrıldığı toylarımızda, yemekler ayrı ayrı değil; bir sofradan birlik beraberlik içinde yenir. Gelin ve damat aynı köydense düğün hayli şatafatlı geçer. İlk gün misafirler karşılanır, kahvaltı hazırlanır. İkinci gün misafirlere yemek yedirilir ve eğlenceler bugün başlar. Horoz Telleme adı verilen bir âdetimiz de bugün yapılır. Horoz Telleme işini kız tarafı yapar: Horoz, başı kesilmeden pişirilir, el işi kâğıtlarıyla süslenir, ayakları patatese batırılır, tepsinin ortasına yatırılmadan dik bir şekilde koyulur, çevresi de çerez ve ikramlarla doldurulur, ağzına da sigara koyulup oğlan evine götürülür. Oğlan evinde eğlenilir, oynanır. Kız tarafı eve gelir; bu sırada damat tıraşı yapılır ve erkek tarafı Şıraq Telleme yapar: T şeklindeki bir sopanın uçlarına ayva takılır, el işi kâğıtlarıyla süslenir ve kız evine akşam götürülür. Herkes burada gönlünce eğlenir.
Kızlar 2. Gün akşamında kına yakmak için samanlıkta toplanır. Kız evine gelen delikanlılar da samanlığın kapı ve pencerelerinden kızları izlerler. Bu sırada birbirini beğenenler bakışıp gülüşürler. Kızlar deflerle mani söylerler; erkekler de onların manilerine karşılık mani tuttururlar. Bu manileşme olayının adı Şınlaşma’dır.
Bu gecenin sonunda delikanlılar beğendiği kızı çağırır, kız oğlanın eline kına koyar. Fakat bu kısa bakışma oğlana yetmez ve biraz daha bakışmak için güzel laflarla kızı oyalar. Kız erkeğin ağzına sigara koyar ve gülüşerek onu yollar.
Üçüncü gün oğlan evi gelin almaya gelir. “Tokuz” adı verilen bir âdetimiz de bugün yapılır. Bir eşarbın üstüne 9 parça eşya iğnelenir; atlet, çorap, mendil, gömlek gibi. Yapılan tokuz damadın erkek kardeşinin boynuna asılır. Bu şekilde damat ve gelinle beraber oynatılır. Gelin çeyizi ve eşyaları da bugün konvoyla beraber gider.
Köy kızları köy delikanlılarına kaburgadan yemek hazırlar, onların karınlarını doyururlar. Karınları doyan erkekler, gelin konvoyunun önünü keser; engel olmaya çalışır. Delikanlılardan kurtulan konvoy, sonunda gelin ve damadı evlerine ulaştırır. Düğün sahipleri tebrik edilir ve herkes evine gider.
Nice güzel geleneklerimizden sadece biriydi toylarımız. Şimdi modernleşen dünyaya ayak uydurmak zorunda kaldığımızdan bu güzel geleneğimizi unutmaya başladık. İmkânı olanların geleneklerimizi sürdürmeleri Kırım için bir umut ışığı olacaktır. Bu yazımı yazmamda yardımcı olan Polatlı Tatarlarından Hatay/Dörtyol’da ikamet eden Yurdanur Andaç anneme çok teşekkür ederim.

0 yorum:

Yorum Gönder

Lütfen konuyla alakalı yorumlar yapın. Kırımın Sesi